Mezbaha için yetiştirilen hayvanların mutsuz olduğunu söylemek hafif bile kalır. Tıka basa doldurulmuş ve hareket etmelerine bile müsaade edilmeyen alanlarda tutuluyorlar; etrafları kir içinde, soludukları ortam havasız ve ağır kokulu bir yer. Hayvanların çoğu kırık kemik, dışkıyla sürekli temas etmekten kaynaklı yara-yanıklar ve asla tedavi edilmeyen rahatsızlıklardan muzdaripler.
Kar odaklı olunmasından dolayı vakit nakittir, ki bu da kesimhanelerde her dakika mümkün olduğunca çok hayvana işlem uygulanması demektir. Üretim hattı o kadar hızlı ilerler ki hayvanları öldürmek için kullanılan metotlar nadiren etkilidir ve hayvana tarifsiz acı yaşatır. Hızlı işlem süresi sebebiyle hayvanların çoğu deri yüzme, haşlama ve parçalama işlemleri sırasında hala hayatta, korkmuş vaziyette ve tarifsiz acı içindedirler.
Bu rutin haline gelmiş işlemlere her gün milyonlarca hayvan maruz kalarak acı çekmektedir ve bu durumdan muzdarip olan sadece hayvanlar değildir. Kesimhane çalışanları da büyük risk altındadır. Kesim hayvanlarının çoğu bir tonun üzerindedir ve saldırmaya, tekmeleye yatkındır. Bu durum da çalışanları ciddi yaralanma riskine sokar. Birçok çalışan, travma sonrası stres bozukluğu yaşar ve kızgınlıklarını hayvanlardan çıkardıklarını itiraf ederler. Ayrıca çalışanlar, evde saldırganlaşarak alkol ve uyuşturucu kullanımına meyil edebildikleri gibi, uyguladıkları veya şahit oldukları şeylerin suçluluğunu bastırmaya çalışabilir.
Kaynak: https://ilovevegan.com/resources/benefits-of-a-vegan-lifestyle/
