21. yüzyıldayız ve artık aradığımız bilgi sadece bir tık uzağımızda! İnternete gir, konuyu yaz, tuşa bas ve senin için düzenlenen binlerce verinin keyfini çıkar! Hatta bazen bilgiyi aramamıza bile gerek yok, sosyal medyada gezinirken bilgi kendiliğinden bizi buluyor! Bu durum bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, bir yandan da karmaşıklaştırıyor. Çünkü çoğu zaman aynı konuya karşı savunulan pek çok taraf oluyor. Peki hangisine inanacağız?
Soya ve soya tüketimi de günümüzde en çok kafa kurcalayan konulardan biri!Bir kesim soyanın faydalarını överek bitiremezken, bir kesim onu zehir ilan etmiş durumda. Soyanın içerik açısından zengin oluşu, vücudun ihtiyacı olan temel amino asitleri içermesi, soya içeren diyetlerin düşük kan şekeri seviyesi, desteklenmiş kalp sağlığı, azalmış menopoz semptomları, bazı kanserlerin görülme riskinin azalması ile ilişkili oluşu onu ilaç olarak görmemize sebep olabiliyor! Yine de soya ile desteklenmiş bir diyet çoğu kişinin korkulu rüyası! Toplumdaki genel inanış soyanın kansere ve erkeklerde dişileştirici etkilere neden olduğu, tiroid fonksiyonlarını bozduğu yönünde!
Haydi gelin bilim bu konuda neler söylüyor, hep birlikte inceleyelim!
SOYA TÜKETİRSEM KANSER OLUR MUYUM?
Soya konusunda duyduğumuz en büyük endişe, soyanın kansere neden olduğunu düşünmemiz. Bunu düşünmemize sebep olan durum ise soyanın izoflavon dediğimiz maddeleri içermesi. İzoflavonlar ise “fitoöstrojen” diye isimlendirilen bir gruba aitler ve vücutta östrojen benzeri faaliyet gösterebilirler.
İnanışa göre bu maddeler östrojeni birebir taklit eder, meme ve endometriyal kansere sebep olur. Bilim ise izoflavonların yapı olarak östrojene benzediğini ancak östrojenden daha zayıf ve farklı etkilere sahip olduğunu söyler. Hatta izoflavonların meme ve endometriyal kansere sebep olmadığını, kanserlerden koruyabildiğini belirtir (Qiu S. Ve ark. 2018). Asya toplumlarında batılı toplumlara göre daha az meme kanseri vakası görülmesinin sebebi Asya toplumlarının beslenme düzeninin temel taşını soyanın oluşturmasıdır.
SOYA TÜKETİRSEM TİROİD FONSİYONLARIM BOZULUR MU?
Yapılan hayvan çalışmaları soyada bulunan bazı bileşiklerin tiroid fonksiyonunu bozabileceğini gösterse de yapılan insan çalışmaları özellikle sağlıklı tiroid fonksiyonuna sahip olan kişilerde soyanın böyle bir etkiye neden olmadığını bildiriyor.
BİR ERKEK OLARAK: SOYA TÜKETİRSEM DİŞİL ÖZELLİKLER GÖSTERMEYE BAŞLAR MIYIM?
Bu başlığın ana konusu yine izoflavonlar ve yukarıda izoflavonların östrojen benzeri maddeler olduğunu ancak vücutta östrojen kadar büyük etkilerinin olmadığını hatta, östrojenden farklı etkilere sahip olduğunu söylemiştik.
İzoflavonların vücutta östrojen etkisi yarattığına inanan bir grup ise soya tüketen erkeklerin zamanla dişil özellikler göstereceğini düşünüyor. Bilim ise bu iki durum arasında herhangi bir bağlantı olmadığını söylüyor.
SOYA GDO’LU DEĞİL Mİ?
Şu an ABD’de yetiştirilen soyanın çoğunun ne yazık ki genetiği değiştirilmiş ve bu genetiğiyle oynanmış soyanın %90’ı hayvan besi yemi olarak kullanılıyor. ABD’de hala organik olarak soya üreten çiftçiler bulunuyor. Ülkemizdeki market raflarındaysa organik olarak üretilmiş soyadan elde edilen tofu mevcut!
SOYA DİĞER BESİN MADDELERİNİN EMİLİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEMİYOR MU?
Fitik asit ve oksalat… Bu maddeler vücuda alınan vitamin ve minerallerin emilim sürecini olumsuz etkileyebiliyor. Fakat nasıl baş edeceğimizi biliyoruz! Soya fasulyesini ıslatmak, filizlendirmek, pişirmek ve fermente etmek bu maddelerin olumsuz etkilerini ortadan kaldırıyor!
Aslında sorumuzun cevabı 1400’lü yıllarda Paracelsus tarafından verilmiş: “İlacı zehirden ayıran dozdur.” Yani soya yeterli miktarda tüketildiğinde sağlığımızı destekleyebilir ama çok yüksek oranda tüketildiğinde zehir etkisi yaratması muhtemeldir. Bu her besin geçerli bir kuraldır.